Yorum: şeker portakalı
José Manto de Vasconcelos tarafından kaleme alınan bu nadide eser
benim elime geçtiğinde, yine tüm yorumlara kulak tıkamış olan ben kitaptan bu
kadarını beklemedim. Aslına bakarsanız beklentiyi düşürmek bir hayatta kalma
taktiği😉 hayatta asla hayal kırıklığına uğramazsınız böylece😂 Ama konumuzun
bununla alakası yok. Efenim biz Şeker Portakalı'ından bahsediyorduk. Kendisi
beklenti falan takmadı. Kalbimi önce küçük küçük parçalara ayırdı sonrada bir
ucunu çaktırmadan cebe attı. Bilemiyorum, acaba kitaba gözlerinden baktığımız
kişi çocuk olduğundan mı böyle ısıtıyor içimizi... Okuyanları bilir, Bülbülü
Öldürmek de çocuk kahramanlı bir başka efsaneydi ( ileride onunla da ilgili bir
yorum yazısı yazacağım💗).
Neyse, konu itibariyle kitabımız, küçük bir çocuğun, yoksulluk ve
imkânsızlıklarla çepeçevre sarılmış hayatını sunuyor bizlere. Zeze adlı
miniğimizin haylazlıklarına ve hayal kırıklıklarına tanık oluyoruz. Gülüyor,
ağlıyor, sonra tekrar gülüyoruz. Zeze ile birlikte biz de onun hayal dünyasına
dalıyor, düşler kuruyoruz. Şeker Portakalı kendiliğinden kucaklayıveriyor
bizi... Ayrıca, kitapta bir kırılma noktası var ki kitabın o ana kadar tanık
olduğunuz tüm can yakan sahnelerini unutturuyor. Sanıyorum o andan sonra da
Şeker Portakalı, okurunu sonsuza dek ele geçiriyor.
Şeker Portakalı can alıcı diyaloglarla örülmüş muazzam bir örümcek
ağı gibi. Yalnızca 200 sayfaya sahip bu cânım kitabı o kadar çok postitledim
ki, kitabıma postit değil postitlerime kitap yapıştırdığım bir başka maceranın
daha sonuna gelmiştik kapağını kapadığımda💝. Ayrıca, henüz okumadım ama devam
kitapları da varmış. Güneşi Uyandıralım ikinci, Delifişek üçüncü kitapları
imiş.
Velhasılıkelam Şeker Portakalı'nı okuyun arkadaşlar. Ben kitaba
naçizane 4,5'tan 5 veriyorum. Yarım puanı bazı sahneleri çok acımasız
olduğundan kırıyorum, elimde değil dram kaldıramıyorum. Kitapla kalın👋
Yorumlar
Yorum Gönder